Türbe
|
Eski mezarlıktan alt taraf Türbe olarak geçer.
|
Tuturuh, Tuturuk
|
Soba, Tandır ve Ateş yakmayı kolaylaştıran ince kırpıntı hışır ot kurusu. (Hadi olum biraz Tuturuh toplada Sobayi yakalım)
|
Uğunma, Uğundurma
|
Kendinden gecme,bayılma acıdan, heycandan kontrol kaybetme (Cocuga bir Tokat attı Uğundurdu veya O Gatırı öyle döndürürdü ki Uğunurdu)
|
Uğur, uur, ura
|
Ön. ''En urda giden güzel kimmiş?''
|
Uhra
|
Yufga açarken hamurun tahtaya yapışmaması için sepelenen unu..
|
Ülesmek
|
Bölüsmek, paylasmak...
|
Üleşmek
|
Paylaşmak, bölüşmek
|
Uluh, Ulumuş, Ulumus
|
Bozulmuş, çürümeye başlamış Sebze, Meyve. ...İnsan ve Hayvanlarda iyileşmemiş Yara ve daha kötüye gitme durumu.
|
Ümük
|
Gırtlah ''Ümünü Sıkarım''..
|
Umur Sürmek
|
Birinden birşey beklemek, ummak..
|
Ünneme, Ünnemek
|
Çağırma,Sesverme,Haberetme(Edem Ünnüyom da niye duymuyon sen beni)
|
ünnemek, ünnedi
|
çağırmak, seslenmek... Yılanı tutmuş, avludan bana ünnedi. Birde baktım ki elinde yılan..
|
Ürelenmek
|
Kendi vücudunu kasıp gevşeterek oynatmak.
|
Urunkuş, urun kuş
|
Urunkuş ovası Bekdik yolu ortasından geçer, Abayır, içmece öncesi gelen düz ve sulak yeşil alan.. Bazı Rum kalıntısı tarihci veya haritacılar tarafından her ne kadar RUMKUŞ diye RUMlaştırılsa, değiştirilsede biz atalarımızdan urunkuş olarak duyduk ve öğrendik..
|
Urunkuş, Urungus, Rumkuş
|
Bekdik yolunda, A bayırdan önceki gelen sulak, yeşil alan. Bekdik yolu ortasından geçer. Hayvanları otlatmak için yeşillik alan.. Yaşlılarımızdan bu güne gelen ismi Urunguş olmasına rağmen kimler tarafından ve neden ''rumkuş'' olarak adı değiştirildi bilmiyoruz.. Bu soruyu bir büyüğümüze sorduğumuzda aldığımız cevap ''Rum çocuklarıının işidir'' demiştir... Oysa ilçemizde hiç bir zaman rum olmamıştır (yerli halk)
|
Üşelemek
|
Paylaşmak.
|
Uşluh, Uşluhlama
|
ipi dikiş iğnesinden geçirme, iğneyi iplikleme (Gurban gözüm görmüy iğneyi Uşluhlarmısın)
|
Üşütük
|
Hep nezleli, aklı başında değil.
|
Ütezmek
|
Kıllı birşeyi, kıllarını yakarak dökülmesini sağlamak.
|
Ütmek
|
Ütmek iki anlamda kullanilir 1: kazanma anlaminda (ben onu üttüm=ben onu yendim) 2: tavuk ve mısır pisirme. Utme
|